Dünya şaheserlerini Türkçe’ye kazandırdı

Bugüne kadar pek çoğu dünya edebiyatında ses getiren 177 romanı Türkçe’ye kazandıran usta çevirmen Seçkin Selvi, “Bu işle uğraşmamın bütün karşılığı sadece ekmek parası oldu” dedi. Yeniçağ’dan Mayıs Alizade’nin sorularını cevaplayan Selvi, “Sanırım bu bütün çevirmen arkadaşlar için de geçerlidir” diye konuştu.
Gabriel Garcia Marquez’in “Yüz Yıllık Yalnızlık”, Paul Auster’in “Kış günlüğü”, Paulo Coelho’nun “Brida”, David Boratav’ın “Aile”, Paul Auster’in “İç Dünyamdan Notlar”, Kate Millett’in “Sokak Kadınları”, İra Levin’in “Kumpas” Seçkin Selvi’nin çevirdiği ilk akla gelen edebiyat şaheserleri.

-2010 yılında konuştuğumuzda İngilizce’den çoğu roman olmak üzere 140 kitap çevirdiğinizi söylemiştiniz.12 sene sonra bu rakam kaça ulaşmış durumda acaba?

Selvi:Şu sıralarda 178. Çeviriyi yapıyorum.

– Çeviri işleriyle uğraşmanın Türkiye’deki karşılığı nedir? Maddi kazanç mı?.. Ünlü olmak mı?.. Yoksa bir aşkın manevi tatmini mi?

Selvi:Sadece ekmek parası diyebilirim. Bu, bütün çevirmen arkadaşlar için geçerlidir sanıyorum.

-Gabriel Garcia Marquez’in Yüz Yıllık Yalnızlık romanı 1967de İspanyolca basıldıktan sonra dünya ölçeğinde hızla çevrilerek yayımlanmış ülkelerden biri sizin sayenizde Türkiye olmuştu. Kitabın 1972’de ışık yüzü görmesini nasıl başardınız? Bugüne kadar kaç kere basıldı?

Selvi: 1972’de Sander Yayınevi’nin kurucusu Necdet Sander kitabı yayın programına aldı. O sırada hapisteydim ve kitap hapisanede çevrildi. Sander Yayınevi kapandıktan sonra kitabın haklarını sevgili dostum Erdal Öz’ün kurduğu Can Yayınları aldı. Yüzyıllık Yalnızlık şu ana kadar 86 baskı yaptı. Okurların ilgisi hâlâ devam ediyor.

-James Joyce’un Ulysses romanının çevirmeni Nevzat Erkmen’in ismi sadece bu çalışmasından dolayı İrlanda Devlet Protokolüne dahil edilmişti. Siz çalışmalarınızın manevi karşılığını nasıl aldınız? Hapse atılarak mı, baskılara maruz kalarak mı?

Selvi:Türkiye’deki yaşam koşullarının yarattığı bütün sonuçları bütün aydınlar gibi ben de yaşıyorum. Sayımız çok fazla olmadığı için, bugünkü devlet düzeni, övmek için de dövmek için de bizi seçiyor.

-Ağustos 2018`den bu yana yaşanan devalüasyonlar Türkiye`de kitapçılık işinin başının üzerinde Damokles kılıcının asılmasına neden oldu.Çok uzun süreden bu yana emek verdiğiniz Can Yayınları`nda durum nasıl?

Selvi: Türkiye’deki yayın dünyası gerçekten çok zor bir süreçte mücadele ediyor. Bu zor koşullar hiş kuşkusuz Can Yayınları için de geçerli.

– Daha bitmemiş çalışmalarınızla ilgili ketum davrandığınızı bildiğimiz için biz de son sorumuzu şu şekilde soralım:İngilizceden çevirdiğiniz kitapların sayısının 200`e ulaştığı günü ne zaman kutlayacağız?
Selvi: Bu ketumlukla ilgili değil. Sağlığım elverdiği sürece çalışmak zorundayım. Nereye kadar gider, onu zaman gösterecek.

Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on whatsapp
WhatsApp